Hastalık Hastası mısınız?

Hastalık Hastası mısınız?
Haberi paylaşın...

Uzman Klinik Psikolog Romina Kuyumcuoğlu, hastalık hastalarının hasta olmadığı halde sürekli hastalık kaygı yaşadığını belirterek tedavisini anlattı

 

”Ya kalp krizi geçirirsem?” ”Ya kanser olursam?” ”Beynimde bir şey varsa”…  Hastalık hastalığı, kişinin herhangi bir hastalığı olmadığı halde, ciddi bir hastalığı (kanser, kalp krizi, beyin tümorü gibi) olduğuna inanması ve bu konuda yoğun bir kaygı yaşamasıdır.

Bu kişiler normal bedensel tepkileri (kalp atışı, terleme, öksürme, baş ağrısı gibi) yanlış yorumlarlar. Bu kişiler sık sık hastaneye giderler, pek çok tahlil yaptırarak ve muayenelerden geçerek sorunu bulmaya çalışırlar. Sonuçların iyi çıkması ise kişiyi kısa süreli olarak tatmin eder. Kısa bir süre sonra kişi tekrar huzursuz olmaya başlar.

Hastalık hastalığı belirtileri

Bedensel tepkileri olumsuz bir şekilde yorumlama eğilimleri vardır.

Sağlıkları ve olası bir hastalık hakkında çok kaygı duyarlar. Bu kaygı nedeniyle tıbbi tetkikler yaptırırlar.

İyi olduklarını duymaya dair onay arayışındadırlar.

Bedensel duyumlarla ilgili meşguliyetleri çok fazladır.

Kalplerini ve nabızlarını dinlerler.

Sağlıklarına dair gerçekçi olmayan felaket senaryoları yazarlar.

Çok ufak risk taşıyan hastalıkları dahi ciddi hastalıklar-mış gibi yaşarlar.

Hastalıklardan korunmak için çeşitli tedbirler alırlar.

Bu düşünceler kişinin duygusal olarak kendini, mutsuz, kaygılı ve çaresiz hissetmesine neden olur. Ayrıca kişinin hem mesleki hayatında hem de sosyal hayatında pek çok davranışının kısıtlanmasına neden olur ve kişinin harekete geçmesini engeller.

Hastalık hastalığının tedavisi

Hastalık hastası olan kişiler öncelikle birçok farklı uzman başvurur ve gerekli gereksiz birçok tetkik yaptırırlar. Sonuçta fiziksel bir hastalık bulunamaz ve sıklıkla sağlık personeli tarafından ruh sağlığı uzmanına yönlendirilirler.

Hastalık hastalığı olan kişilerin tedavisinde uygulanan Bilişsel – Davranışçı Terapide amaç; kişinin sağlıkları ve bedenleri ile ilgili riskli varsayımların, olumsuz düşüncelerin ve felaket senaryolarının üzerinde çalışılarak kaygılarının azaltılması ve daha kontrol edilebilir bir hale getirilmesidir.

Davranış düzeyinde ise kişinin sorunlarının üstesinden gelme yeteneği geliştirilir ve stresle başa çıkma becerileri üzerinde çalışılır. Böylece kişinin gündelik yaşamını daha verimli ve kaliteli bir şekilde geçirmesi sağlanır.

Bir önceki yazımız olan Karnınız mı doyuyor ruhunuz mu? başlıklı yazımızı da okumanızı öneririz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ