Büyülü rakamlarla zayıflayabilirsiniz

Büyülü rakamlarla zayıflayabilirsiniz
Haberi paylaşın...

Bugüne kadar binlerce şişman kişinin zayıflama yolculuğunda kilo vermelerine destek olan Diyetisyen Sevinç Akdur, danışanlarına diyet konusunda danışmanlık yaparken aynı zamanda motivasyonları bozulduğunda psikolojilerine göre nasıl yola devam edeceklerini öğretiyor.

Büyülü rakamla zayıflama derken nasıl bir yöntem kullanıyorsunuz?

Kişinin kendi kilosuna göre bir tablo çiziyorum ve karşılıklı anlaşıyorum. Bir örnekle açıklarsam mesela bir kişinin boyu ortalama 1,55–1,70 arasındaysa büyülü rakamı 50’ye yakındır. 52 olabilir,  53 güzel olur ama her şartta 60’ın altı iyidir. Böyle bir kişi geldiyse ona şöyle anlatıyorum: O rakama ineceksiniz! Buna inanın! Gözlerinizi kapatın ve kendinizi o ağırlıkta görün. İstediğiniz giysileri giyebildiğinizi düşünün. Şimdi gözünüzü açın. Evinizin içindeki boy aynanızın önüne gidin. Aynanın üzerine o rakamı yazın. Mümkünse o rakam tüm aynayı kaplasın. Sonra buzdolabına yönelin. Kapısına o rakamı bir daha yazın. Diyelim ki büyülü rakamınız 57. Evi 57 ile donatın. Aynada 57. Dolapta 57. Masada, yatakta, her yerde 57. Büyülü rakamınıza karar verdikten sonra hayatınıza eskisi gibi devam edemezsiniz. Yemek yerken yemenin geçici zevkini değil, o elbiselerin için­deki sağlıklı ve ince vücudunuzu hayal edersiniz.

Büyülü rakamlar her kilo fazlalığında işe yarar mı?

Eğer 3 ya da 5 kilo fazlamız varsa bu motivasyon işe yarar ama 13 ya da 23 kilo fazlamız varsa tabii ki önce öncelikle tıbbi kontroller gerekiyor. Sağlık kontrolünde çıkacak aksaklıklar muhtemelen yeme alış­kanlıklarınızdan kaynaklanmaktadır. Diğer yandan bu mini check–up, varsa vücudunuzla ilgili sistemik ya da yapısal sorunları da ortaya çıkarabilir. Bu da tedbir almayı getireceği için ömrünüzü uzatır. Örneğin ideal kilonuz 60 ve fazla kilonuz 20 kg civarında ise sağlık sorunlarınızın oluşması ihtimali çok yüksektir. O kadar fazla kiloyla düzenli spor yapamadığınızı da düşünürsek şe­ker, tansiyon, kalp damar rahatsızlıkları gibi ciddi rahatsızlık­lara karşı korunmasız durumdasınız. Sigara içiyorsanız, alkol alıyorsanız, yaşınız da otuzu geçmişse, tehlike çanları sizin için çalıyor demektir. Eğer böylesine ciddi bir kilo probleminiz varsa öncelikle za­yıflamayı bir kenara bırakın. Geleceğinizi, çocuklarınızı, aileleri düşünün diyorum ben.

Hangi renk iştahımızı açıyor, hangisi kapatıyor?

Renklerin ruh halimiz üzerinde etkili olduğunu biliyoruz. Hepimiz, ismi çok duyulan fast food zincirlerine uğramışızdır. Renklerine ve amblemlerine bakmışızdır. Bu tip yerlerde hakim renk kırmızıdır. Çünkü kırmızı iştahı açar ve yemeği bitirdikten sonra hızlıca orayı terk etme fikrini verir. Kırmızının böyle bir özelliği var. Önce iştahınızı açıyor. Çok yiyorsunuz. Sonrasında orayı çabucak terk etmek istiyorsunuz. Kırmızı. Ye ve çık.

Kahverengi ve yeşil, kırmızının aksine sinir sistemimiz üze­rinde rahatlatıcı bir etkiye sahipler. Ancak bu rahatlatıcı etki zayıflama mücadelemizde kontrol mekanizmalarımızı gevşet­meleri yüzünden tehlikeli. Yani, zayıflama konusunda kararlıy­sak bu tür renklerin hakim olduğu mekânlara dikkat etmemiz gerekiyor. Bu renkler sizi o mekâna bağlayacağından, sofrada kalma süreniz uzayacak, kontrol mekanizmalarınız da gevşediğinden fazla yeme riskiniz ortaya çıkacak. Eğer bu kahverengili/ yeşilli mekândaki yemeğinize sohbet de eklenmişse diyetiniz açısından tehlike başlamıştır artık.

Diyet açısından güzel renge gelirsek, araştırmalar bu rengin mavi olduğunu söylüyor. Kısaca özetlersem renkler bize şöyle der:

Kırmızı: Ye, daha fazla ye ve çık.

Kahverengi ve yeşil: Ye, rahatla ve daha çok ye.

Mavi: Daha az ye.

Diyet yapmak bisiklete binmek gibidir diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız?

Kilo vermenin zorluğu kendisinde değil, buna karar vermek­tedir. Aslında karar vermek de yetmez. Önemli olan inanmaktır. İnanç disiplinli olmayı gerektirir. Disiplinli olmak ise en zorudur. Ultra zor olan ise çok yediğimizde hiçbir şey olmamış gibi diyetimize devam edebilmektir. İşte ben bu noktada vazgeçenlere diyorum ki; bebekler ilk denemelerinde yürüyebilirler mi, bisiklete ilk bindiğinizde düşmediniz mi? O zaman diyet yaparken bugünden yarına o büyük başarıyı neden bekliyorsunuz? Tekrar inanacaksınız. Tekrar yapacaksınız. Hemen pes etmek yok. Diyet, bisiklet kullanmak gibidir. Bisikletin üzerindeyken pedallara bakarsanız düşersiniz. İleriye bakacak ve pedalları çevireceksiniz. Diyet yaparken de yemeği değil zayıfladığınız zaman nasıl bir güzelliğe ve sağlığa kavuşacağınızı düşüneceksiniz. Karar verin,  inanın ve yapın. Başaramazsanız tekrar karar verin.

Bir önceki yazımız olan Harvey Nichols 2017 İlkbahar Yaz Sezonuna Hazır... başlıklı yazımızda 2017 ilkbahar modası, Brandroom ve Demsa hakkında bilgiler verilmektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ