Yaprak Gürdal, Kanada Hikayesini yazdı: Denizaşırı Yalnızlık…
Blogger Yaprak Gürdal, kardeşiyle birlikte göç edip 12 yıl yaşadığı Kanada’yı yeni kitabında anlattı. Denizaşırı Yalnızlık kitabının gelirini de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladı.
Blogger Yaprak Gürdal, takipçilerinin karşısına bu kez bir kitapla çıktı. Gürdal, 12 yılını geçirdiği Kanada’ya gidişini ve orada yaşadıklarını Denizaşırı Yalnızlık kitabında anlattı. Atayurt Yayınları’ndan çıkan kitabın gelirini de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışladı.
Boğaziçi Üniversitesi İş İdaresi ve Anadolu Üniversitesi Yönetim Organizasyon bölümleri mezunu Yaprak Gürdal, 20 yıl Türkiye ve Kanada’da kurumsal şirketlerde yönetici olarak çalıştı. Bu sürenin 12 yılını da Kanada’da geçirdi.
Hele son yıllarda daha da artan “Kanada’ya göç edelim hayatımız kurtulsun, çocuklarımızın hayatı daha iyi olsun” şeklinde arayışa girenler için kitap rehber olma özelliği taşıyor. Ben de kendisine Kanada hikayesini ve kitabı sordum…
Kanada’da gitme kararını almıştın?
Kanada’ya gidiş sebebim aslında çocukluk travmalarıma dayanıyor. O küçücük kalbimde kendimi ispat etme, var olduğumu gösterme savaşına girdim ben. Bunu da okuyarak, İngilizce öğrenerek, başarılı olarak ve dünyaya açılarak yapacaktım. Zaman zaman ayağıma çelme takıldı, zaman zaman umutsuzluğa kapıldım, ama ben asla yılmadım. Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra da Kanada göçmenliği için başvurumu yaptım.
Geriye dönüp baktığında iyi ki gittim mi diyorsun yoksa keşke gitmeseydim mi?
Orada yaşadıklarımdan sonra geriye baktığımda hep kendi kendime soruyorum, bugün olsa gider miydim diye. Şüphesiz ki beni ben yapan hayatımdaki deneyimlerim, tecrübelerimdir. Ama Kanada tecrübesi benim için çok ağır oldu. Üstesinden geldim, orada kariyerimde çok da iyi seviyelere kadar yükseldim. Ancak ne kadar yorulmuş olduğumu Türkiye’ye döndükten sonra tam anlamıyla hissedebildim. İnsan hayatı yaşarken bazı şeylerin onu ne kadar yıprattığını fark etmiyor, ama biraz o çarkın içinden çıkıp kendinize farklı bir gözle bakabilirseniz kalbinizde açılan derin yaraları görebiliyorsunuz. Sanırım ben de bugün olsa tekrar gitmezdim Kanada’ya.
Kitabı yazma fikri nasıl oluştu?
Bu kitabı Kanada’ya göç etmeyi düşünen herkes için yazdım. Yüksek beklentilerle dünyanın öbür ucuna gidip sonra büyük hayal kırıklıkları yaşasınlar istemedim.
Bu kitabı bana “hayat sana güzel” diyenler için yazdım. Hayatta bana hiçbir şeyin kolaylıkla gelmediğini anlattım, ödediğim bedelleri gözler önüne serdim. Bu kitabı beni yakından takip eden canım takipçilerim için yazdım. Blog yazılarımda sadece gezdiğim yerlerden beni tanıyan sosyal medya ailemin gerçek “ben”i tanımasını istedim.
Bu kitabı beni yeni tanıyacak kişiler için yazdım. Belki hikâyemi okuduktan sonra beni sosyal medyada takip etmek, yürüdüğüm yollarda benimle birlikte yürümek, benimle “an”ı yaşayarak değişik ülkeleri gezmek, görmek, eğlenmek, öğrenmek isterler, bir yandan da varlıklarıyla bana destek olurlar diye düşündüm.
Bu kitabı en çok da kendim için yazdım. Kendi gerçeklerimi kendime itiraf ettim. Bütün hayatımı olduğu gibi ve her şeyiyle dümdüz anlattım. Kendimi iyileştirmek, yaralarımı sarmak, geçmişimle barışmak istedim. Çocukluğumda kanadı kırık bir kuş iken büyüdükçe uçmayı nasıl öğrendiğimi anlattım.
Kitabımın çok büyük bir amacı da var. Eğitim hayatımda karşılaştığım maddi sıkıntıları başka çocuklar yaşasın istemiyorum. O nedenle kitabın tüm gelirini Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne bağışlıyorum. Yani alacağınız her kitap bir çocuğun önündeki umut dolu yolculuğuna ışık tutacak. Kitabım Denizaşırı Yalnızlık zorlu geçirdiğimiz pandemi döneminden sonra bana 2021 için yeni yıl hediyesi oldu.
Bundan sonrası için hayata dair ne dersin?
Hayattan bundan sonra beklentim üretmeye, şükretmeye, nefes aldığım her saniye “hayat heyecanı” hissetmeye, umudun her zaman var olduğunu bilmeye, hayal kurup bu hayalleri gerçekleştirmeye devam etmek…
Yaprak Gürdal’ın blogu: https://kucukdunya.com/denizasiri-yalnizlik/
Bir önceki yazımız olan Gain TV ve Gözde Akpınar... başlıklı yazımızı da okumanızı öneririz.
Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederim. Sayenizde kitabımı daha fazla kişiye ulaştıracak, daha çok çocuğu mutlu edeceğim. İyi ki varsınız.
Yaprak hanım siz de iyi ki varsınız, siz çocukları mutlu ederken bizim de katkımız olacaksa ne mutlu bize…