Mezopotamya ve Çukurova’nın tarihsel derinliği sanatla buluştu…

Çukurova bölgesinde gerçekleştirdiği sanat projeleriyle adından söz ettiren KUN Art Space’in koordinatörlüğünü, Ezgi Bakçay’ın küratörlüğünü üstlendiği; Adana Büyükşehir, Seyhan ve Yüreğir Belediyelerinin desteklediği çok kapsamlı sergi, ulusal ve uluslararası sanat projelerinde yer alan 43 sanatçının katılımı ile Adana’da açıldı.
‘’Toprağın Teni” 8 Şubat’a Kadar İzlenebilir
18 Ocak tarihinde açılan sergi, 8 Şubat tarihine kadar 1950’li yıllarda inşa edilerek bir dönem Çırçır Fabrikası olarak kent ekonomisine katkı sağlayan, 2023 yılında Seyhan Belediyesi tarafından sanat merkezine dönüştürülen alanda bölgedeki sanatsever sponsorların destekleriyle izlenebilir.
Ahmet Rüstem, Hakan Sarar, Amar Kılıç, Ayhan Akikol, Bawer Doğanay, Bedia Ekiz, Beşir Bayar, Delal Eken, Dilan Demir,Duvok, Ekin Keser, Erdoğan Kaplan, Ezgi Özten, Ferhad Salman, Hakan Çapkan, Hamza Kırbaş, Hesen Chalak, İbrahim Ayhan, Mahmut Akdemir, Mehmet Çimen, Mekin Avras, Murat Özbakır, Mustafa Boğa, Mustafa Duymaz, Mustafa Özbakır, Nadan, Nini Önözden, Oben Yılmaz, Özgür Eryılmaz, Ramazan Bayram, Rıdvan Aşar, Robin Çoban, Sefa Çatuk, Serap Özergin, Sinan Kaplan, Sinem Dişli, Sıla Somer, Studio Pinprick, Tahsin Engin Gökten, Tao Ulusoy, Tifak Arslan, Veli Mert ve Yüsra Dirik’in eserlerinin bir arada halkla buluştuğu serginin konusu ise şöyle;
Mezopotamya’dan Çukurova’ya ‘’TOPRAĞIN TENİ’’
Toprağın Teni sergisi, Mezopotamya ve Çukurova’da yaşamış ve üretmiş, oradan beslenmiş ve esinlenmiş sanatçıları bir araya getirerek, toprağın ve insanın iç içe geçmiş hikayelerini keşfetmeye davet ediyor. Sergiye katılan sanatçılar bu iki coğrafyayı, toprağın açtığı düşünsel ve imgesel ufukta ziyaret ediyor. Bellek, aidiyet, mülkiyet, adalet, hürriyet gibi kavramlar üzerine düşünceler Mezopotamya ve Çukurova’dan filizleniyor. Edebiyatın doğum yeri olan coğrafya, çağdaş sanatın marifetiyle dile geliyor: “Nereye aitiz gerçekten, sahip olduklarımıza mı yitirdiklerimize mi? Doğduğumuz ya da doyduğumuz yer mi memleket, yoksa sadece bir masal diyarı mı? Ne zaman yerleşmiş atalarımız? Acaba hiç yerleştik mi?”

Studio Pinprick
Toprağın Teni sergisinde toprağın kutsallığının, birleştirici gücünün; mülkiyet ve üretim ilişkilerindeki değişimle birlikte aşınan değerinin; toprak etrafında kurulan yeni toplumsal ilişki, duyma ve duyumsama biçimlerinin izlerini sürebiliriz. Coğrafyanın ancak kaynak sağladığı oranda değerli olduğuna dair hafriyatçı bakış açısına ve ekokırıma karşı duruş, sanatsal ifadelerin ortak noktasını oluşturuyor.

Mustafa Boğa
Toprağın Teni’nde buluşan sanatçılar, insan merkezci olmayan bir yaklaşımla, toprağın miras değil ancak emanet olabileceği fikriyle üretiyorlar. Topraktan emanet alınan ise canlı ve cansız tüm varlıkların ortak hafızasıdır.
Sergi adında; sanatçı Fatoş İrwen’in aynı isimli eserinden esinlenilmiştir.
Koordinatörlüğünü Kun Art Space’in, Küratörlüğünü Ezgi Bakçay’ın yaptığı Mezopotamya’dan Çukurova’ ya TOPRAĞIN TENİ adlı sergi 8 Şubat tarihine kadar Adana Seyhan Çırçır Sanat Merkezi’nde her gün saat: 11.00- 18.00 arasında izlenebilir.
Manşet Foto: Amar Kılıç
Bir önceki yazımız olan Gülhan Davarcı: Şiddetin her türlüsünün farkında olmalıyız başlıklı yazımızı da okumanızı öneririz.