Zatürre Aşısı Hakkında 11 Gerçek

Zatürre Aşısı Hakkında 11 Gerçek
Haberi paylaşın...

Zatürre aşısı hakkında 11 gerçek… Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, halk arasında zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısının COVID-19’a karşı korumadığını belirterekpnömokok aşısı ile ilgili en çok sorulan sorulara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Zatürre Aşısı Hakkında 11 Gerçek

COVID-19 ile birlikte zatürre aşısı olmalı mı olmamalı mı tartışmaları sürüyor. İşte uzmanından aşı hakkındaki gerçekler…

  • Pnömokok aşısı hem COVID-19’dan korumaz, hem de COVID-19’un zatürreye sebep olmasını önlemez.
  • Pnömokok aşısı herkese önerilmez.
  • 2 yaş altı bebeklere rutin yapılır.
  • Pnömokok aşısı için zatürre aşısı demek doğru değil. Aşı, pnömokokların neden olduğu zatürre, menenjit ve diğer enfeksiyonların büyük bir kısmını önler.
  • Pnömokok aşısı 65 yaş üstüne gereklidir.
  • 2-65 yaş arası kişilerde kronik hastalık varsa önerilir.
  • COVID-19’un kendisi viral pnömoni yapabilir. Pnömokoklar, influenza yani gripte ikincil enfeksiyonların nedeni olabilirken bu COVID-19 hastalarında daha sık görülmemektedir. COVID-19 nedeniyle yoğun bakım ünitesi yatışı olursa, hastane enfeksiyonu etkenleri ile bakteriyel zatürreler (pnömoni) olabilir.
  • Kronik hastalık durumu, dalak olmaması, orak hücreli anemi, kanser, kronik akciğer
  • hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve otoimmün hastalığı (bağışıklık sistemi bozukluğu) olanlar pnömokok aşısı için hekimlerine başvurmalı. Astım hastaları ise risk grubunda değildir, aşılanmaları gerekmez.
  • 2 tip pnömokok aşısı var. Biri konjuge olan, tek doz önerilir, diğeri ise polisakkarit olan. Bu, uzun süreli antikor sağlamadığı için 5 yılda bir tekrarlanmalı. Önce konjuge aşı, ardından en az 2 ay sonra polisakkarit aşı yapılabilir. Biri diğerinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır.
  • Türkiye’de yeterli aşı olmadığından, aşı sadece gerekli kişilere önerilmeli.
  • Yukarıda sayılan gruplar içinde değilseniz aşı olmanız gerekmez.

Anadolu Sağlık Merkezi Hakkında

Yaşam kalitesini artırmak için dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmak hedefiyle kurulan Anadolu Sağlık Merkezi, modern tıbbın gereklerini yeni ve kapsamlı bir sağlık anlayışıyla hastalarına aktarıyor. Hizmet kalitesine önemli katkı sağlayan Johns Hopkins Medicine (JHM) ile devam eden iş birliği Anadolu Sağlık Merkezi’nin sağlığın merkezi olma vizyonunu da destekliyor. Kurulduğu günden buyana gerçekleştirdiği çalışmalarla ‘Sağlığın Merkezi’ konumuna ulaşan Anadolu Sağlık Merkezi; onkoloji, kalp damar sağlığı, kadın hastalıkları ve tüp bebek, nöroloji, cerrahi bilimler ve iç hastalıkları dahil olmak üzere tüm branşlarda sunduğu hizmetlerde hasta odaklı yaklaşımla hareket ediyor. Hizmetlerinde hasta hakları ve güvenliğini temel önceliği olarak belirleyen Anadolu Sağlık Merkezi, kaliteli sağlık hizmeti ile dünyanın farklı bölgelerinden gelen hastalara tedavi olanağı sunuyor.

Bir önceki yazımız olan D Vitamini Düşüklüğü, Coronavirüs İçin Risk Sebebi... başlıklı yazımızı da okumanızı öneririz.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ