Hayal kurmak beyindeki mutluluk hormonunu yükseltiyor

Hayal kurmak beyindeki mutluluk hormonunu yükseltiyor
Haberi paylaşın...

“Öngörülerimiz bize başımıza iyi şeyler geleceğini söylüyorsa mutlu oluruz, enerjimiz yükselir, bedenimiz adeta koşmaya-zıplamaya hazırlanır, kendimizi güçlü hissederiz”

 

 

Hayal kurmak beyindeki dopamini yükseltiyor”  diyen Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Polikliniği’nden Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Hayalin gerçekleşmemesinin ruhta yarattığı kırılma hissi” olarak tanımladığı hayal kırıklıklarının ise kendimizi ve dış dünyayı daha gerçekçi algılamak için olgunlaştırıcı deneyimler olduğunu söyledi.

Zihnimiz olumsuz ihtimalleri inkâr ediyor

Hayallerin hayal olduğunu bilsek de sanki gerçekmiş gibi beklemeye başlarız” diyen Ünsalver, “Zihnimiz özellikle olumlu hayallerin gerçek olmama ihtimalini yok saymaya meyillidir. Mesela çoğu insan kendisini olduğundan daha bilgili daha başarılı daha güzel görür ve bu kendisine dair yanlış inanışla başına iyi şeyler gelmesini hak ettiğine inanır. Başına iyi şeyler gelmesini, hayal edebilme iznini vermişse kişi kendisine artık o hayalin yıkılma ihtimaline dair somut göstergeler olsa da o ihtimalleri inkâr eder. Hayallerin peşinde gidebilmek için inkâr edebilmemiz gerekir. Çünkü hayallerin gerçekleşmemesi adeta kolumuzu bacağımızı kırmışız gibi can acısına sebep olur” diye konuştu.

Hayal kırıklığını bedenimiz de hissediyor

Beyinde kol, bacak ağrısı ve sosyal ortamda reddedilme, küçük düşme ve diğer psikolojik acı kaynaklarının “insula” adı verilen aynı alanda işlendiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, “Bu sebeple hayal kırıklığı ve ona eşlik eden öfke, üzüntü, utanç, şok duyguları bedenimiz kırılmış gibi yorumlanır bedende. Bizler acıdan hoşlanmayan ve acıdan kaçan varlıklarız. Bunda hiçbir gariplik yok. Kim bile isteye acıya koşar ki? Acı çünkü yok olmak demek olabilir” diye konuştu.

Hayal kurmak beyindeki dopamini yükseltiyor

Peki insan niye hayal kırıklığı yaşar? Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, bu sorunun yanıtını da şöyle veriyor:

“Çünkü her ne kadar geleceğin henüz gelmediğini bilsek de geleceği öngörmeye çalışırız. Öngörülerimiz bize başımıza iyi şeyler geleceğini söylüyorsa mutlu oluruz, enerjimiz yükselir, bedenimiz adeta koşmaya-zıplamaya hazırlanır, kendimizi güçlü hissederiz. Çünkü beyinde dopamin artmıştır. Olası bir ödül beklentisi varsa beyinde dopamin yükselir. Fakat beklentilerin gerçekleşmemesi bizde duvara çarpma etkisi yaratır. Çünkü o sırada insan fırlatılmaya hazır bir paket lastiği gibi gerilmiş ve öne fırlamaya hazırdır. Böyle olunca yani birden motorlar durunca elbette öfke, çocuksu davranışlar, saldırganlık, kendine kızgınlık, utanç, suçluluk duyguları olabilir.”

Hayal kırıklığının kişinin beklentisinin büyüklüğü ve yaşanan hayal kırıklığına şahit olan kişilerin sayısıyla orantılı biçimde birkaç saat, birkaç gün, birkaç hafta ve hatta birkaç ay davranış değişikliği gösterebildiğini belirten Ünsalver, “Kişi içe çekilebilir ve herkesten uzaklaşabilir ya da aşırı dışa dönebilir. Zamanla hayal kırıklığıyla başa çıkabilirse bu onu daha da güçlendirecektir. Hayal kırıklıkları kendimizi ve dış dünyayı daha gerçekçi algılamak için olgunlaştırıcı deneyimlerdir. Ancak başa çıkılamadığında depresyon, kaygı bozuklukları, travma sonra stres bozukluğu, intihar ve madde kullanım bozukluğu gibi olumsuz sonuçları olabilir” uyarısında bulundu.

Bir önceki yazımız olan Sen kendini yok sayarsan, başka kimler yok saymaz ki… başlıklı yazımızda Dr. Cagatay Ozturk, egoya söz geçirmek ve mutlu olmanın yolu hakkında bilgiler verilmektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ