Melda Tunçel, “Dile Senden Ne Dilersen’ Diyor…

Dilek Kaykılar

Dilek Kaykılar

Gazeteci, Yazar, İnsan hikayelerine meraklı, gezmeyi ve bir de denize yakın olmayı sever...
Haberi paylaşın...

Yıllarca gazetecilik yaptıktan sonra kişisel gelişim üzerine İngiltere ve Türkiye’de aldığı eğitimlerle insanlara destek olan Melda Tunçel, hem seminerlerinde hem de yeni çıkardığı kitabında “Dile Senden Ne Dilersen” diyor…

 

Melda Tunçel, gazeteci, yazar, bireysel gelişim uzmanı… Ama daha önemlisi benim arkadaşım. Yıllarca birlikte aynı gazetede çalıştık. sonrasında görüşemesek de birbirimizi hep takip ettik, diyaloğumuz hiç kesilmedi.

Melda uzun yıllardır gazetecilik dışında başka bir şey yapıyor. İnsanların kendilerine dönmesini destekleyen çalışmalar yapıyor. Çevresinden şikayet edenleri ya da hayatlarını değiştirmek isteyip değiştiremeyeceklerini düşünenleri motive ediyor, kendi gerçeklerini görmelerini sağlıyor. Melda Tunçel, yeni kitabında şöyle diyor:

“Kim öğretti, kim belletti ‘Hiçbir şey değişmez, olmaz’ diyenlere aldanmayı? Her şey senin için var edildi bu alemde; sen dile ki verilsin diye… DİLE… Ama, nasıl olacak diye sormadan, ya olmazsa diye korkmadan dile… Şansım yok demeden, eskiden olanları yeniye mal etmeden, yorum katmadan, ön yargı yapmadan Önce sadece DİLE… En güzelini hayal ederek başla ve dile. Güzel niyetin ve duan onu sana getirecek inan buna. Unutma, sadece dilemeye cesaret ettiklerin ve inandıkların sana verilecektir. Öyleyse, DİLE SENDEN NE DİLERSEN…

Evet Melda yeni bir kitap çıkardı. Adı tam da herkese söylediği gibi: Dile Senden Ne Dilersen ((Niyetin Gücü)… Ben de hem bu cümlenin arkasındaki anlayışı hem de kitaptakileri sordum…

Herkes bir şey istiyor, isteklerin adı, cinsi, miktarı farklı da olsa ortak nokta herkes bir mucize peşinde… Sen de onlara mucize sende diyorsun. Kitabında bunları yazdın. Nasıl gerçekleşecek bu mucize?

Evet herkes merak ediyor, isyan ediyor. Dilediklerim olmuyor, Ne zaman gerçekleşecek diyor. Aslında uzun söze gerek yok. Sorunun tek bir cevabı var: Şikayetler bitince… Şikayet ederken yayılan yokluk bilinci ile, olmuyor diye yakınılan hiçbir şey gerçekleşmez.

Peki “isteyin olsun” da diyorlar. Hangisi doğru?

Öncelikle istemek ‘Bende yok ki’ demektir ve buradaki yokluk bilinci, yok halini daha da artırır. Oysa ki, benim söylediğim niyet etme, karar vermektir ve sizi yapma eylemine geçmeye yönlendirir. “İstiyorum ama gerçekleşmiyor” diyerek şikayet edenler bilinçaltında “yokluk” enerjisini çalıştırıyorlar.

Bunların yerine ne yapılmalı?

Şikayet ve yakınma yerine “Kendim için niyet ediyorum. Bunun en yüksek hayrıma olmasına karar verdim” diyen kişi, varlıkla desteklenecektir.  Dileklerin gerçekleşmesi için üç basit kural var:

  1. Niyet etmek
  2. Ne istediğinden emin olmak ve nasıl sorusuna takılmamak. NASIL sorusu bizi yanıltıyor ve sınırlı zihin ile ya da kaygı korku şüphe ile bakmamızı tetiklediği için engelleyici oluyor.
  3.  Mutlaka gayret ve eylem…

BOZUK PARA DEME!

Kitapta bolluğu çekebilmek için tüyolar veriyorsun. Bizimle de bunları kısaca paylaşır mısın?

Tabii…  Gündelik hayatta kullanırken farkında olmadığımız sözcükler var mesela. Bunlara dikkat etmek gerekiyor. Bozuk nedir? İşe yaramaz, kullanılmaya uygun olmayan. Dünyanın hiç birinde şu paralara bozuk dendiğine şahit olmadım ben. Onların adı ‘Madeni para’ yani değerli onlar. Bozuk diyerek parayı küçümseyip, aşağılıyorsan bereket gelsin diye bekleme.

Diline kolay gelmiş olsa bile, mana enerjisinin sana getireceği fayda ya da faydasızlığı düşün her kelimende. Eskiler ‘Kelam canlıdır’ der. Öyleyse yaşadığın sürece olmasını ve çoğalmasını istediğin parana sahip çık, değer ver ki o da sana gani gani akıp gelsin. İstiyorum yerine, niyet ediyorum demek en doğrusu.. İstiyorum ‘Bende yok ve ben ona talibim’ demek Talip olup, arzulu davranırken ‘yok’ enerjisinin ‘yokluk bilincinin’ de harekete geçeceği bir kelimedir istiyorum kelimesi ile kurulan cümleler. Oysaki, ‘Niyet ediyorum, karar verdim, seçimimi belirledim, seçiyorum..’ kelimeleri kendinden emin ne istediğinden şüphe duymadan, var olma enerjisini aktif edecek niteliktedir. O halde kararlı bir şekilde istekli olduğun her şey için niyet ediyorum, seçiyorum daha net bir ifade olacaktır.

KULLANMADIĞINIZ EŞYALARI VERİN…

Giymediğin elbise, içinden yemek yemediğin dolapta duran o tabak, misafir için sakladığın bardaklar ve fincanlar, verirsem biter tükenir dediğin o para. Senin olması için, sana hizmet etmesi için, sana kendini iyi hissetmen ve iyi yaşaman için sunulanlar sadece kullandığında senin olacak. eğer kullanmamayı seçiyorsan da; sende kalmasın. Ver onları. Ver ki, sundukların sana katlanarak geri dönsün. Verdiğin her şey, katlanarak sana geri dönecektir.

Bir de dilek dilemeye hazırlanmak gerekir diyorsun. Bu nasıl bir hazırlık olmalı?

 Dünyanın en güzel yiyecek malzemelerini alıp; onları yıkayıp ayıklamadan, doğrayıp pişirmeden, içine lezzet katan o baharatlarla birlikte tadı tuzu katmadan bir yemek yapmak nasıl mümkün değilse; dilek dilediğinde de mutlaka yapman gerekenler, dileğini gerçekleştirmek, duanı yaşamak için geçeceğin zamanlar var.

–         Eski düşüncelerden vazgeçmek

–         Geçmişi affetmek

–         Mutlu olacak sebepler bulmak, sevinç ve sevgi dolu olmak

–         Manevi duyguları ön plana çıkarmak

–         Dua etmek

–         Paylaşmak

–         Şükür etmek

–         Kabul etmek

–         Yardım etmek

–         Olumlu ve yapıcı kelimeleri kullanmak

–         İltifat etmek, övmek

Kitabında yeni bir kavram ortaya atıyorsun: Anadolu Feng Shui. Biraz bunu anlatır mısın?

Anadolu Fhengshui benim kurguladığım yeni bir tabir. Uzakdogu renk ve obje yerleştirme sanatını bizden bize uyarlama diyebilirim. Fazla söze ihtiyaç duymadan bir bakış bir duruş, bir sembol ile ne çok şey anlatır Anadolu kültürü… Öylesine zengin, naif ve anlamlıdır. Anadolu’dan saraya halktan imparatorluğa uzanan bereket sembolü bize ait ritüellerdir bunlar…  Bunların birkaçını sıralayayım:

  • 21 Mart günü evde bereket sofrası kurmak: Eşte, işte, aşta bolluk bereket zamanı olan 21 Mart’ta niyetin gücünü harekete geçirmek isteyenler, buyrun “Bereket sofrasına.” Sofranızda lezzetli geleneksel yöresel yemekler, taze ve kuru yiyecekler, yemişler ve ağız tadı için tatlılar, şerbetler olabilir ya da bu akşam için evde pişirmeyi planladığınız her ne ise uygundur. Ama sofranın tam da ortasında bir tepsi içinde olması gereken olmazsa olmazlar var BEREKET SOFRASI’nın kuralları içinde…

Masanın ortasında metal, bakır ya da gümüş bir tepsi içine:

Bereket için: Pirinç, bulgur

Doğayı sembolize etmek için, umutlarımız, ümitlerimiz için: Sebze, meyve ve taze çiçekler

Bolluk ve refah için: Madeni para

Uzun ömür için: Saat

Sağlık için: Soğan sarımsak

Hayatın tadını ve tuzunu, zevkini simgelemek için: Tuz, şeker, sirke

Tüm bunları iki katı gösterip arttırmak için: Ayna

Ayrıca bu sofrada ağız tadı için tatlılar, şekerlemeler yer almalıdır. Ve tabii ki her şeyden önemlisi, tüm bunların olacağına ve hatta olduğuna inanan bir yürekle, yüzünüzde şükür tebessümü ve dilinizde dualarınızla Bolluk ve bereketiniz daim olsun.

Hıdırellez’de dilek dilemek:  Özellikle Batı Trakya kültüründe ve Anadolu’da önemli bir yeri ve değeri olan 5 mayısı, 6 mayısa bağlayan akşam yapılan dilek ve dua çalışmaları yine size niyet etmeyi hatırlatmak için bir vesile.

Dilek Kutusu hazırlamak:  En yüksek hayrımıza tez zamanda olmasına niyet ettiklerimiz için kullanılan kırmızı renk bir kutu düşünün. Bu kutunun içinde isteklerimizin bize kolaylıkla ve keyifle gelmesi için mor renk bir kumaş ya da tül. Yaşamdan beklediğimiz her şey bu iki renk arasında, minik sembol ve objelerle tasarlanmış içi sevgi dolu bir hayat tasviri.

Gelin-damat objesi : Mutlu bir ilişki

Ev objesi : Yuva, aile

Araba objesi : Konforlu ulaşım, seyahat

Bebek veya bebek arabası : Evlat

Para objesi: Bolluk ve bereket

Anahtar objesi: Şükür ve kısmet kapısı

Fatma Ana eli objesi: Sağlık ve şifa

Kristal taş: Aydınlık ve ferahlı helal kazanç

İnci: Sonsuz sevgi ve sadakat

Dilek kutusu kullanımı:

Kırmızı kalp şeklindeki bu kutuyu elinize alıp niyetine girince kapağını bir daha kapatmayın. Tıpkı evinize gelen misafiri beklerken, pencerenizin kapınızın her an gelecek beklentisi ile tetikte olma halinizdir bu durum. Hayatınıza davet ettiklerinizi eğer kabuldeyseniz artık zihin kapılarınızı kapatarak, gönül ve niyet kapılarınız açık olsun. Bu kutuyu en az 21 gün boyunca uyku alanı dediğimiz yatak odasında geleceği temsil eden sağ tarafınıza koyarak bilinçaltınıza mesajlarınızı göndermeye başlayabilirsiniz.

Bu arada dikkat etmeniz gereken en önemli şey, yatak odasında sağ tarafınızda hiçbir zaman sağa sola atılmış kıyafetler, düzensiz eşyalar, kapısı veya sürgüsü açık dolaplar, kullanılmayan sadece yığılmış eşyalar bırakmayın. Sağ tarafınız daima mümkün olduğunca sade, düzenli ve gelecekte olmasına niyet ettiğiniz sembol ve temsili obje ya da resimlerle olsun.

Çok teşekkür ederim. Bir de kitapla ilgili imza günü var mı yakında?

Kitap, yeni yıl dan bir hafta önce çıktı. İlk imza günü Avrupa yakasında mart ayının 2. haftası olacak.
İkinci imza günü ve aslında okuyucu ile buluşma tanışma günü tadında seminerle birlikte Bakırköy Belediyesi’nin sponsorluğunda Tarık Akan Kültür Merkezi’nde 3 Nisan tarihinde gerçekleşecek.
Bu arada dilek ve niyetlerin bu topraklardaki en büyük ritüel günü Hıdrellez geliyor. 5 mayısı 6 mayısa bağlayan o sıcacık enerjide okuyucu ile bütünleşecek sürpriz bir organizasyon düşünüyoruz.

Melda Tunçel kimdir?

İstanbul doğumlu olan Melda Tunçel, 1990 yılında başladığı Sabah gazetesi ile medyaya adım attı. 1993 yılında Sabah ve ATV adına Londra’da gazetecilik yaptığı dönemde eğitimini Media Studies (Tv ve Radyo Programcılığı yanısıra Basın fotoğrafçılığı) olarak tamamladı. Mesleğine Haber Merkezi ve Polis muhabiri olarak başlasa da, hemen her alanda haber ve röportajlarla yazılı basında yer aldı. Klass FM ve Londra Türk Radyosu program yapımcılığının yanı sıra Londra’da yayınlanan Türkçe ve İngilizce gazetelerde yazarlık ve editörlük yaptı. Mesleki ve kişisel gelişimi için Londra’da almış olduğu spirituel çalışmalarını, 2006 yılından sonra gazetecilik ve televizyonculuk deneyimleriyle birleştirdi.

 

Posta Gazetesi hafta sonu eklerinde haber ve yazılar yazdı, Pozitif dergisinde telifli yazarlık yaptı. Kanalturk TV’de başladığı ‘Melda Tunçel ile 44+ ‘programı ile dikkatleri çeken konseptinin hemen ardından Airport TV ye aynı isimle taşıyarak, hafta içi her gün günde 3 saat canlı yayın ile aralıksız devam etti.

ATV Avrupa’da yayınlanan ‘Ramazan sohbetleri ‘adlı programla da kendini gösteren Melda Tunçel; hafta içi her gün hazırlayıp sunduğu YAŞAM MİMARI adlı programı ile hafta içi her gün Cem Tv ekranlarından izleyicisi ile buluştu.

Londra’da başladığı ve İstanbul’da devam ettiği spirituel çalışmaları ve bireysel gelişim eğitimlerini uygulayıcı ve uzman eğitmen olarak tamamlayan Melda Tunçel Yaşam Koçluğu – NLP Uzmanlığı- Aile Dizimi Uygulayıcısı olarak çalışmalarına yurtiçi ve yurtdışı etkinlik programları ile devam ediyor. Yaptığı araştırmalarla Anadolu Fheng Shui alanında dilek, niyet, bereket, şükür konularında seminer ve konferanslar veren, olumlu düşünme, niyetin gücü ve dua enerjisi hakkında pek çok kişinin dileklerinin gerçekleşmesine vesile olan Melda Tunçel grup ve bireysel çalışmalar yapıyor.

Gerçekleşen en büyük dileğinin kızı Lara olduğunu söyleyen Melda Tunçel’in, 2010 yılında çıkan ÖĞRENDİM / Geliştiren -Öğretici şiirler isimli meditatif bir CD albümü vardır. Ayrıca Astroloji Uzmanı Duygu Tağmaç ile birlikte hazırladıkları ‘Doğru Zamanlar 2018 Ajandası’nın yazarlarındandır.

Bir önceki yazımız olan Elif Ergu: İlham Veren Kadınların Peşindeyiz başlıklı yazımızda başarılı kadın hikayeleri, elif ergu ve ilham veren kadınlar hakkında bilgiler verilmektedir.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ