Gururu Kırılan Kadın Suç İşliyor!
İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Şevki Sözen: Türkiye’de gururu kırılan ve canı acıtılan kadınların en fazla şiddet uygulama nedenlerinin başında, çaresiz hissettikleri anda kendine ve çocuklarına karşı yapılan cinsel fiziksel veya duygusal şiddet eylemleri geliyor.
Kadına yönelik şiddet neden her yıl artıyor?
Bir kere erkek egemen bir toplumdayız. O anlayış içerisinde erkek her zaman korumak için bir güç gösterisi olarak her zaman şiddeti ön plana çıkarma konusunda alışkanlık içerisinde yetiştiriliyor. Nesilden nesile genetik bir hastalı k gibidir. Bu tıpkı suya atılmış bir taş gibidir. Bu taş etrafında daireler oluşturarak, genişleyerek ilerlerse, şiddet eylemi de çevresinde normalize edilince aynı etkiyi gösterir ve yayılır.
Hangi tip kadınlar cinayet işlemeye meyillidir?
Öfke ile büyümüş öfke ile yaşamış, sürekli şiddete maruz kalmış ve haksızlığa uğramış bir kişide katil yatmaktan ziyade duygusal olarak yaşadıklarınınn hırsı ile kin ve nefret duyguları gelişeceğinden suç işleme güdüsü tetiklenebilir ve tepkisel olarak da şiddet davranışında bulunabilir. Partnerine karşı yönelik cinai eylemlerde bu tetikleyici faktörlerle birlikte uğramış olduğu şiddete son verme duygusu ile davranma eğlimini görürüz.
Aşk romanı okuyan bir kadın mı yoksa polisiye okuyan mı daha sadist bir katil olur?
Böyle bir ayrım yapabilmek mümkün değildir kişilerin katil olma potansiyellerini okuduğu kitaba göre belirlemek mümkün değildir. Her iki tür romanı okuyan da suç işleyebilir, belki polisiye okuyan daha akılcı şiddet eğilimi gösterebilir. Aşk okuyan ise daha ani daha duygusal davranabilir. Ama bunların hiçbiri kural olarak değerlendirilmez.
Gururu kırılan kadın suç işler
Şiddet gören kadınların intikam duygusu nasıl gelişir?
Kadın yaşadıklarını, yaşamayı hayal edip yaşayamadıklarını ve kendine yaşatılanları nefret duygusu
ile bütünleştirerek intikam duygusuna döndürdüğü anda içindeki öfke patlamasıyla eyleme geçebilir ve cinayet işleyebilir. Türkiye’de gururu kırılan ve canı acıtılan kadınların en fazla şiddet uygulama nedenlerinin başında, çaresiz hissettikleri anda kendine ve çocuklarına karşı yapılan cinsel fiziksel veya duygusal şiddet eylemlerine ‘dur diyebilmek’ amacıyla suç içleme potansiyelleri gösterirler.
Kadınlarda öfke patlaması nasıl gelişir?
Dayanma gücünün bittiği ve dur diyebilme çaresizliği yaşadığı anda öfke patlamalarını görüyoruz. Bunların hepsi bir süreçtir ve bir anda ortaya çıkmaz. Yıllar içinde gördüğü şiddet ile ortaya çıkan çaresizliğin büyümesi, kontrol mekanizmalarının tükenmesi öfke patlamasını tetikler. Kadının işlediği cinayetlerde partnere karşı anlık cinayetleri görmeyiz. Kadının başka çaresinin olmadığını ve kurtulma duygusunun benimsendiği planlanmış cinayetleri de görürüz.
Kadınlar nasıl cinayet işlemeyi planlıyorlar?
Kadınlar, erkeğin en zayıf olduğu anda kendi yöntemlerini tercih ederek harekete geçerler. Zehirleme gibi pasif yöntemlerle ya da öfkesiyle erkeğin bedenine zarar verecek şekilde değişen eylemlerle olur bunlar. ‘Yaşamak için öldür’ noktasına gelebiliyor kadınlar. Erkek ise kadına bakış açısı daha çok “benim malım” şeklinde olduğu için daha savaşçı bir zihniyette, tamamen ortadan kaldırma mantığıyla hareket ederler.
Tokat ve yumruk yerini silaha bıraktı
Otobüste kadına şort giydiğinden tekme atıyor, mini etekli kadına saldırıyorlar…
Evet çünkü o kadın, erkeğin kendi kafasında oluşturduğu kadın tiplemesiyle uyuşmuyor ve kendinde müdahale hakkı görüyor. Buna öğrenilmiş davranış şekli diyoruz. Hak görmeye başlıyor kendinde. Erkek egemen dediğimiz zaman iktidar bende demek. İktidar unsurunda karşı cins üzerinde her türlü talepte bulunmaya kendini muktedir hissediyor. O koşullarda da diyor ki “Bu şekilde giyinemez, toplumda böyle bulunamaz vs.” O zaman toplumsal huzuru bozabilecek bir noktaya geliyor. Kadın ağırlıkla intikam amaçlı suç işliyor. Erkek ise egemenliğini sürdürmek için şiddet uyguluyor. Sonunda ikisinde de bir şiddet var. Kadının şiddetini ortaya çıkaran aslındna uzun yıllardır uğradığı baskı ve şiddet. Sürekli aldatılan kadın mesela erkeğin cinsel organını kesebiliyor ya da uykuda kafasına levyeyle vurup onu öldürmeye kalkıyor vs. Kadın bazen öyle bir noktaya geliyor ki, ben ya da çocukların bu adamdan kurtulma şansının olduğunu düşünmüyor. Bu özgürlüğü kurtarmak için bir kaçış yolu olarak şiddet uyguluyor.
Şiddete meyyal erkekler terapiye başvurmuyor, neden erkekler ehlileşmek istemiyor?
Sizce erkekler egemenlikten vazgeçer mi? Hak gördüğü bir davranışta suç işlediğini düşünmüyor. Mal kavramı gibi görüyor kadını. ‘Kızı aldık, kızı verdik’ diyor… Arabasından farksız görmüyor. ‘Sürhat yaparım, istersem 200 km’le giderim, istersem duvara çarparım mal benim’ diye düşünüyor. Böyle olduğu andan itibaren kimse vazgeçmiyor egemenlikten.
Şiddette uygulanan suç aletleri değişiyor mu?
Evet. Erkeklerin kadınlara uyguladığı şiddet daha önceleri tokat, yumruk, tekmeydi ama son dönemde kontrolsüz silah alımıyla beraber ateşli silahlara bağlı olarak epey artış var vakalarda. Adam silahını çekip hiç düşünmeden karısını, sevgilisini vuruyor. Bıçakla, yaralamayla uğraşmıyor tek kurşunla bitiriyor işini. Öldürme yönteminin daha maskulen olmasından dolayı silah tercih ediliyor. Bu daha erkekle özdeşleşmiş bir araç gibi kabul edilmesi silahın güç göstergesi olarak kullanılmasında etken olabilir. Erkek örneğin kadını zehirleyerek öldürmez çünkü gücünü herkese gösteremez bu yöntemde. Kadın ise planlı cinayet işleyecekse bu olaya özel olarak silah kullanıyor.
Röportaj: Burak Kara (Gazetevatan)
Bir önceki yazımız olan Formül Şu: Sevdiğin İşi Yapmak Değil, İşini Severek Yapmak... başlıklı yazımızı da okumanızı öneririz.
ZİYARETÇİ YORUMLARI
BİR YORUM YAZ